Yaz ,tatil ,sıcaklar derken çok şükür bu sene de sonbaharı görebildik. Çocuklarımla üç ay boyunca her an birlikte olup yoğun vakit geçirdikten sonra okula başlama zamanı yaklaştıkça içimi bir hüzün kaplıyor. Hele okulun ilk günleri ev bomboş geliyor ve okulun çıkış saatini dört gözle bekliyorum. Onları ne kadar özlesem de Eylül ayı ile birlikte bir derlenme toplanma ,disipline olma, yapacaklarımı düzene sokma ,evime çeki düzen verme dönemine girerim. Artık hayat daha yavaş , yerleşik ve sistemlidir benim için. Ayrıca zihnen de durma, düşünme, muhakeme etme ve dinginlik hali alır beni.
Veee tabi yazın aksine ahşaplarımla ve cicilerimle daha haşır neşir olurum. Soğuk günlerde sessiz ve sıcak evimde bunlarla uğraşmayı çok özledim.
Bu sene hobilerime bir yenisi daha eklendi. Çarpı işi...
Ne kadar dinlendirici ,rahatlatıcı ve zevkli bir etkinlikmiş. İlk örneğim büyük kızım için aldığım ama henüz yaşı gereği yeterli sabrı gösteremeyip kenara attığı bir şirin kız. Bir şeylerin eksik kalmasına hiç tahammülüm olmadığından elime alıp bitirmeye çalışırken bir anlamda bağımlısı oldum. Çarpı işini ortaokul yıllarımızda ev ekonomisi dersinde çalışmıştık ama o zamandan bu zamana (fazla bir zaman değil yanlış anlamayın:)) desenler evrim geçirmiş. Şu anda tablolardan tutun da mutfak gereçlerine, portrelerden Paris modasına kadar her desenin şemasını bulabiliyorsunuz.
Gelelim yaz boyu köşede bir kimliğe bürünmeyi beklemiş ,tozu alınıp alınıp yerine bırakılmış kutuma...
İkili çatlatma tekniğini aynı kutu ile daha önce pastel renklerle uygulamış,nasıl yaptığımı detaylı olarak burada
http://evycraft.blogspot.com/2013/05/catr-catr-catlattm.html anlatmıştım.
Onu yeğenime hediye ettim. Odasında severek kullandığını gördükçe çok mutlu oluyorum.
Aşağıda üstten görünümünü göstermeye çalıştım. Çatlakların aralarını pembe yağlı boya ile geçtim.
Sonbaharı hakkını vererek yaşamanızı diliyorum...